AVRUPANIN BAHCESI LUKSEMBURG

Avrupanin ortasinda kuçuk ama renkli ulke luksemburg... Belçikadan sonra avrupa genel merkezi ve birçok uluslararasi kuruma ev sahipligi yapan renkli ulke... Gezgin family olarak cocukla gezilecek ulkelerden cunku fazla kalabalik degil ve sakin.Dunyanin en zengin ulkelerinden olan ulke,alzette ve petrusse nehirleri uzerine kurulmus ve almanca;fransizca ve luksemburgca olmak uzere uç resmi dili var.19 haziran 1990'da imzalanan schengen anlasmasi buradaki schengen kasabasinda yapilmistir ve bunun anisina schengen aniti dikilmistir.

2007'de avrupa kultur baskenti seçilen ulke 450 bine yakin nufusa sahiptir.Biz luksemburgu kuçuk olmasina ragmen begeniyoruz

çùnku duzenli ve bakimli caddeleriyle bizi mest ediyor.Insanlarida cana yakin ve yardimsever.Dunyada kisi basi milli gelirin en yuksek oldugu ulkelerden biridir hatta oyleki komsu ulkelerden buraya gunubirlik çalismaya gelen aksam oluncada ulkelerine geri donen insanlar var.Biz ilk olarak meshur petrus vadisine gidiyoruz.

Bebek arabasi oldugundan merdivenlerden çikmaya zorlaniyoruz ama basariyoruz.ilk olarak çevreyi araba ile kesfediyoruz insanlar nehir tarafindaki cafellerde oturup enfes manzaranin keyfini çikartiyorlar.Vadiden dik yokusu tirmaninca kale kapisi gibi kimselerin olmadigi biryere cikip buradan uçurum gorunumlu panaromik manzarayi resimlemeye koyuluyoruz.

Manzaraya doyduktan sonra karsi tarafa geçip sato ve kaleleri,anayasa mahkemesini ziyaret ediyoruz.Az once yukaridan resmettigimiz yerlerde olmak bize dayanilmaz bir haz veriyor.Aslinda petrus vadisinden turistik trenlerlede asagi inebilirsiniz ama biz araba ve yuruyerek etrafi kesfediyoruz.Burasi ikinci dunya savasinda insanlarin saklandigi yermis.Canlarini buraya siginarak kurtarmis birçok insan.Vadinin en asagisinda cafelerde birseyler içip sohbet ederek yada onunden akan yesil nehir ve masalsi evlerin onunde dusler kurabilir,hayal alemlerine dalabilirsiniz.Birde kalenin orada girisi 4 eurodan bir muze var orayida gormenizi tavsye ederiz.Cok katli  ve genis buyuk bir muze.

Dunyaca kabul goren en guzel seyir teraslarindan biridir petrus vadisi.Gercektende manzarasi inanilmaz masal kasabasindan firlamis gibi.Daha sonra vadidende gorulen Adolphe koprusune gidip manzaranin anina taniklik ediyoruz ve  sonra luksemburg kalesini ziyaret ediyoruz buradada manzara ayni yani harika.Kentin merkezlerinden biride canstitution meydani.Biz burayi fazla begenmiyoruz ve tekrar merkeze geciyoruz ogleden sonra karnimiz acikiyor ve quik'e gidip karnimizi doyuruyoruz.Liberty caddesine gidiyoruz ama  dukkalik sarayina gec oldugu icin girmiyoruz.Son olarakda notre dame kadetrali,kraliyet bulvari ve grand rue ve çecrelerindeki magazalari geziyoruz.Biz kaciriyoruz ama siz olurda 23 haziran gibi gelirseniz luksemburgun resmi tatil gunudur ve duk sarayinda siyasilerinde katildigi kutlamalar yapilir.Birde dunyada bir ilk olan escinsel basbakanin evlendigi tek ulkedir.

Genel itibari ile biz luksemburgu begendik.Sessizligi ve ortacagdan kalma kasaba goruntusu ile bizleri buyuledi.Buralara yolunuz duserse yukarida yazdiklarimizdan hariç birde ;

place dlarmis ( yesillikler içindeki cennet)

semsiyeli sokak ( bir klasik olan resim çekip burayi olumsuzlestireceginiz yukarida semsiyeler asilmis bir yer )

kraliyet bulvari ve neurmunster manastiri

rue lange caddesini gormeden gelmeyin..